Meme Kanserinin Belirtileri Nelerdir

MEME KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Son yılların en aktif hastalığıdır meme kanseri. Yapılan araştırmalara göre her 3 kadından 1 tanesi meme kanserine yakalanmaktadır. Diğer ikisi ise meme kanseri riski taşımaktadır. Meme kanseri genler ile aileden alınabileceği gibi yenilen yemekler ve yaşam standartları neticesinde de ortaya çıkabilmektedir. Tüm kanser çeşitlerinde olduğu gibi meme kanserinde de toplamda 4 evre bulunmaktadır.

Kanser Hastalığının Evreleri Nelerdir?
1.evre hastalığın vücutta yeni ortaya çıktığı evreye denmektedir. 2. evrede hastalık vücutta kendini güçlendirir. Bu evrede hastalığa yakalanan kişilerin vücutlarında bazı değişimler meydana gelir ve bu hastalık ile alakalı bazı belirtiler ortaya çıkar. 3.evre hastalığın çoğalma hazırlığı yaptığı evredir. 4.evre ise kanserli hücrelerin vücutta yayılıp diğer organlara ulaşmasıdır. Buna metastaz adı verilmektedir. Vücutta hiçbir belirti olmadan da yapılan testlerde farklı organlarda kanser hücrelerine rastlandığı takdirde metastazlı 4.evre teşhisi konulmaktadır. Metastazlı hastalarda kanserli organlar ameliyat ile alınamayıp radyoterapi ya da kemoterapi ile hastalığın son bulması sağlanmaktadır.

Meme Kanserinin Belirtileri
Yapılan son araştırmalarda bazı kanser türlerinin belirtisiz bir şekilde vücuda yayıldığı tespit edilmiştir. Ancak bu durum her vücut için geçerli değildir. Meme kanserinin en önemli belirtisi meme üzerinde hissedilen ağrı ve acılardır. Bununla birlikte koltuk altı lenf bezleri de meme dokusuna çok yakın olduğu için de lenflere de kolaylıkla sıçrayabilmektedir. Bu durumda koltuk altında da ağrı ve sertlik oluşmaktadır. 20 yaşını geçmiş olan her kadın meme ve koltuk altı kontrolünü mutlaka yapmalıdır. Aynı zaman da meme ucundan gelen akıntı da büyük ipucu vermektedir bu hastalığın varlığına karşı.

Meme Kanserinin Kesin Önlemi Var Mı?
Tıp bilim insanlarının yaptıkları açıklamalara göre Meme kanserinin kesin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Kesin tedavisi olmayan bir hastalığın da kesin bir engelleyici unsuru bulunmamaktadır. Stresten uzak bir yaşam sürülüp, yılda bir kez ultrason ve kan tahlilleri ile vücut kontrol edilmelidir.