Meme Kanserinde Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor

Meme Kanserinde Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor

Birçok kadının korkulu rüyası olan meme kanseri, erken teşhisle tedavide iyi sonuçlar alınabilen nadir kanser türlerinden biridir. Meme kanseri, sütü meme başına taşıyan kanallarda veya süt bezlerinde bulunan hücrelerde oluşup gelişiyor. Bu tümörler kontrolsüz bir şekilde çoğaldıkları için diğer organlara sıçrama riskini de beraberinde getiriyor.

Diğer kanser türlerinde olduğu gibi meme kanseri de ileri aşamaya gelene kadar herhangi bir belirti göstermeden hücrelere yerleşiyor. Kanserli hücrenin gelişmesi ve büyümesi uzun zaman diliminde gerçekleşiyor. Örneğin, 1cm.lik bir tümör 5-7 yılları arasında oluşmaktadır. Eğer bu yıllar arasında tespit edilemezse, önce koltuk altı lenf bezlerine, oradan da kan yoluyla karaciğer ve diğer organlara sirayet etmeye başlar.

Bilimsel olarak yapılan yeni araştırmalar ve bulunan yeni tedavi yöntemleri sayesinde meme kanseri artık korkulacak bir hastalık olmaktan çıkmaya başlamıştır. Meme kanseri artık tedavi edilebilen bir hastalıktır ve erken teşhisle de cerrahi operasyona gerek duyulmadan da bu tümörden kurtulmak mümkündür. 20 yıl önceye kadar ise sadece memenin ve çevresindeki dokuların alınmasıyla tedavi süreci işlemekteydi, ancak artık bu tür operasyonlara gerek duyulmadan sadece kemoterapi ile başarılı sonuçlar alınmaya başlanmıştır.

Meme Kanseri Neden Olur?

Bazı kanser türlerinde olduğu gibi meme kanserinin de hangi etkilerden kaynaklandığı ve geliştiği bilimsel olarak açıklanamamaktadır. Sadece genetik etkenlerin bu kanseri oluşturduğu diğer hastaların ise sadece kadın olmalarından dolayı bu kansere yakalandıkları açıklanmaktadır.

Meme kanseri riskini arttıran faktörler kısaca şöyle sıralanabilir.

1-Doğum kontrol haplarının uzun süre bilinçsizce kullanılması,20’li yaşlardan önce bu ilaçların kullanılması ve 10 yıldan daha üzere kullanılması özellikle de sigara içenlerin bu ilaçları kullanması risk faktörlerini arttırmaktadır.

2-30’lu yaşlardan sonra ilk doğumunu yapan kadınlar,

3-İlk adet kanamasını çok erken yaşlarda gören kızlar, uzun süre östrojen hormonuna maruz oldukları için risk altında görülebilirler.

4-Menopoz döneminde hormon ilaçları kullanan ve 55 yaşından sonra menopoz dönemine giren kadınlar büyük risk altındadırlar.

5-Düzensiz beslenme aşırı derecede sigara ve alkol tüketimi, düzensiz bir hayat tarzı da kanser riskini arttıran faktörler arasında sayılabilir.

Meme Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

1-Memede ağrısız ve zamanla hissedilir bir şekilde büyüyen kitle ve sertlikler,

2-Memede renk değişmesi ve kızarıklıklar,

3-Meme başında içe doğru çöküntü ve şekil bozuklukları,

4-Meme başından gelen kanlı ve şeffaf akıntı,

Bu belirtilerden biri veya birkaçıyla karşılaştığınız takdirde, hiç vakit kaybetmeden bir uzmana görünmeniz gerekmektedir.

Meme Kanserinin Erken Teşhisi İçin Neler Yapılmalı?

Erken teşhis diğer bütün hastalıklar gibi meme kanserinde de hayat kurtarır kısa süreli tedavilerle iyi sonuçlar alınması mümkündür. Peki, bu konuda neler yapabiliriz? Birkaç başlıkla şöyle sıralamak mümkündür.

Elle muayene: Her kadın en az ayda bir kez olmak üzere memesinin başlangıç yeri olan koltuk altından başlayarak herhangi bir şişlik veya şekil bozukluğu olup olmadığını gözlemlemelidir.

Yılda en az bir kez doktor kontrolü: Meme kanseri genel cerrahi uzmanlık alanı içerisindedir. Bu sebeple en yakın hastaneye giderek yıllık rutin kontroller yaptırılmalıdır.

Ultrason ve Mamografi: Özel bir röntgen filmi olan mamografi, kanseri kitlenin tespiti için önemlidir. Vücuda düşük dozlarda radyasyon verilerek ve her iki memenin sıkıştırılması şeklinde çekilmektedir. Biraz ağrılı da olsa bu film çok önemlidir.

Özetlemek gerekirse, meme kanserini yenmek ve erken tanı konması için her yaştaki kadın düzenli olarak doktor kontrolünde olmalı ve periyodik sağlık kontrollerini aksatmamalıdır. 20-35 yaş aralığındaki kadınlar 3 yılda bir doktor kontrolünden geçmelidir. Özellikle 40 yaşında muhakkak mamografi çektirilmelidir.

Mamografi bilinenin aksine tehlikeli bir röntgen filmi değildir. Her yaştaki kadın güvenle bu filmi çektirebilir. Mamografinin %90 oranında kadının hayatını kurtardığı bilinmektedir. Çünkü kitlenin 1cm.altında olması ve koltuk altlarına sıçrayıp sıçramaması bu cihazlarla tespit edilmektedir ve böylece hastaların %95’inin hayatı bu sayede kurtulmuş olmaktadır.

Meme kanserine karşı en büyük savunma, evde kolaylıkla yapabileceğimiz basit bazı kontrollerden ve takiplerden geçmektedir. Şüpheli bir durumla karşılaştığımız takdirde ise hemen doktorumuza ileterek gerekenlerin yapılmasını sağlamak olacaktır.