Kanser Tedavisinde Saç Dökülmesi
Kanser Tedavisinde Saç Dökülmesi
Kanser tedavisinde saç dökülmesi , tedavide kullanılan kemoterapi yönteminin istenmeyen sonuçlarından biridir. Özellikle kadın hastalarda en az hastalığın kendisi kadar üzüntü oluşturan bu durum, bazı hastaların tedaviyi reddetmesine dahi neden olabilmektedir.
Hastaların çoğunluğu, kemoterapi esnasında toplumdan tamamen koparak kendi iç dünyalarına çekilirler. Oysa ki nadir vakalar haricinde kemoterapi sonrası saçlar yeniden çıkmaya başlamaktadır. Genellikle kemoterapinin bitiminden 3-6 ay sonra kendiliğinden saçlar geri gelecektir. Zira kemoterapi saç köklerindeki kök hücreleri etkilememektedir.
Ancak saçın rengi ve yapısı değiştiği gibi, büyüme hızında da gerileme olacaktır. Tedavinin 3-5 yıl sonrasında ise saç eski haline tamamen geri dönecektir. Tedavinin 6 ay sonrasında saçlarda düzelme olmadıysa, saçların kalıcı olarak döküldüğü düşünülebilir.
Kanser Tedavisinde Saçlar Neden Dökülür?
Kanser tedavisinde saç dökülmesi ilk kürden 1 veya 3 hafta sonra ortaya çıkar. Sonraki kürlerde ise dökülme hız gösterir. İlk olarak başın ve kulakların üzerinden başlayan dökülmeye ağrı ve kaşıntı eşlik edebilir.
Kemoterapide kullanılan ajanlar, tümör hücrelerini öldürdükleri gibi, hızla büyüyen saç folikül hücrelerini de öldürürler. Bunun sonucunda meydana gelen dökülmenin yoğunluğu ise uygulanan ilaca ve ilacın dozuna göre değişim gösterir:
Anti-mikrotübül ajanları (Paclitaxel gibi), alkilatörler (Cyclophosphamide gibi) ve topoizomeraz inhibitörleri (Doxorubicin gibi) diğer kemoterapi ilaçlarına göre saçın çok daha hızlı bir şekilde dökülmesine neden olurlar.
Tirozin kinaz inhibitörleri (Pazopanib gibi) ve antimetabolitler (5-Fluoro Uracil + Leucovorin) ise bunlara nazaran daha yavaş dökülmeye neden olurlar. Bu ilaçların kombine olarak kullanılması ise kanser tedavisinde saç dökülmesi yoğunluğunu artırmaktadır.
Kanser Tedavisinde Saç Dökülmesini Önleyecek Yöntemler
Kemoterapi tedavisi esnasında saç kaybına engel olmak için çeşitli yöntemlere başvurulmuştur.Buyöntemler içinde saçlı derinin soğutulması, en eskisidir. Derinin soğutulmasıyla beraber damarlar kasılacağından kullanılan ilaç saç bölgesine daha zor ulaşır. Ayrıca hücrelerin soğuması, ilacın etkisine karşı direnci de artıracaktır. Ancak saçlı deride metastaz çıkma ihtimali nedeniyle, hematolojik kanserlerde bu yöntem uygulanamamaktadır.
Kemoterapi sürecinde günde 2 kez kullanılacak Minoxidil % 2 losyonu ise dökülmeyi önlemez, ancak süreci kısaltabilir. Kemoterapide Doxorubicin ve Busulfan+Cyclofosphamide ilaçlarının kullanılması halinde ise bu ilaçla başarı sağlanamamaktadır. D vitamini ve melatoninin de kanser tedavisinde saç dökülmesi sonucunu ortadan kaldırdığı iddia edilse de, bunu kanıtlayan herhangi bir çalışma yapılamamıştır.