Gırtlak Kanseri Belirtileri ve Tedavisi

“Gırtlak Kanseri” nedir?

Kulak burun boğaz bölgesinde en çok görülen kanser türüdür. Gırtlak terminolojide larinks olarak bilinmekle beraber, boynun ön kısmında ses ve solunum fonksiyonlarını gerçekleştiren organdır. Gırtlak yetişkin bireylerde 3 ila 6, bebeklerde ise 2 ila 4 boyun omurları arasında yer almaktadır. “Gırtlak kanserinin” oluşumunda birçok faktör mevcuttur. İnsanların solunum, beslenme ve ısı dengesini sağlama gibi hayatı fonksiyonlara sahip olan bölgede oluşan gırtlak kanseri insan hayatını ciddi derecede zorlaştırmaktadır. Her kanserde olduğu gibi gırtlak kanseri de her hastaya göre farklılık göstermektedir. Özellikle gırtlağın dokuz ayrı kategoriden oluşması bunun en önemli nedenidir. Gırtlakta oluşan en önemli rahatsızlıklar ise, gırtlak felci, gırtlak iltihabı, gırtlak difterisidir.

“Gırtlak Kanserinin” Belirtileri

“Gırtlak kanseri” kanserler arasında nadir görülen kanser türlerinden biridir. “Gırtlak kanserine” en çok yol açan faktör sigaradır. Sigaranın içinde bulunan kimyasal bileşenlerin hücrelere nüfuz etmesiyle hücrelerde anormal değişikler neticesinde kanserli bölgeler oluşur. Uzun süreli sigara kullanımında “gırtlak kanserine” yakalanma riski ciddi oranda artmakla birlikte sigarayı bırakan kişilerde ilk on yıl içince bu kansere yakalanma riski %60 ila %70 oranında azalmaktadır. Genç yaşlarda çok nadir görülen gırtlak kanseri 50 yaşını geçtikten sonra özellikle de sigara kullanan kişiler başta olmak üzere kanser türlerinden %30’unu oluşturmaktadır. Kanserli hücreler genellikle ses tellerine yakın bölgelerde oluşmakla birlikte gırtlak bölgesinde görülen anormallikler görüldüğünde derhal bir doktora başvurulmalıdır. “Gırtlak kanserinin” en büyük belirtisi ses kısıklığıdır. “Gırtlak kanserinde” görülen diğer belirtiler ise, aşırı kilo kaybı, halsizlik, nefes darlığı, geçmeyen boğaz ağrıları, nefes alıp verirken oluşan hırıltılar, yutkunmada zorlanma ve yutkunma sırasında acı çekme gibi sıralanmaktadır. Eğer kanserli hücreler ses tellerine yakın bölgede oluşmamış ise, baş ağrısı ve gırtlak bölgesinde şişlik görülebilmektedir. Diğer tüm kanser türlerinde olduğu gibi “gırtlak kanserinde” de hastalıklı hücreler yok olmamakla birlikte sürekli büyüyerek kanserli bir bölge meydana getirmektedir. Oluşan bu tümörlü bölgeler iyi huylu ve kötü huylu olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İyi huylu tümörler hayati tehlike doğurmamakla birlikte kötü huylu tümörler hayatı ciddi ölçüde olumsuz etkilemektedir. Yaşanılan vakalar göstermiştir ki gırtlak kanserinin belirtileri tam anlaşılamamış ve nedenleri dikkate alınmamıştır. Kötü huylu tümörler araştırıldığında görülmüştür ki düzenli sigara kullanan kişiler de sık görülmesiyle birlikte bu hastaların büyük bir kısmının da alkol kullandığı saptanmıştır. Kişilerin beslenmelerine özen göstermemeleri, hayvansal yağların fazla tüketilmesi ve genetik faktörler gırtlak kanserinin oluşumunda önemli rol oynamaktadır. Ayrıca reflüsü olan kişilerde zamanla mide asidinin gırtlağa kadar çıkmasıyla gırtlak kanseri görülmeye riski mevcuttur.

“Gırtlak Kanserinin” Teşhis ve Tedavisi

“Gırtlak kanserinin” teşhisi esnek bir tüp yardımıyla yapılır. Bu tüp gırtlağa kadar indirilerek tespit işlemi yapılır. Işık ve kameraya sahip olan tüp tıpta gırtlak kanseri teşhisinde kullanılan en yaygın yöntemdir. Bu tüpe verilen isim ise, nasendoscope’dur. Nasendoscope hastanın burnundan gırtlağa uzatılarak uygulanmaktadır. “Gırtlak kanserinin” teşhisinde kullanılan diğer bir yöntem ise laringoslopi’dir. Bu yöntem ise nasendoscope’den farklı olarak ağızdan tüpün uzatılması ile teşhis sağlanmaktadır. Kişilerde anormal durumlar veya “gırtlak kanseri” belirtileri baş gösterdiği durumlarda laboratuar ortamında doktor şüphelenilen bölgeden doku örneği alarak da teşhis yapabilir ki bu en sağlıklı ve kesin yöntemdir.

“Gırtlak Kanserinin” Tedavisi

Kanser tespit edildikten sonra vakit kaybedilmeden kanserin evresine ve hastanın yaşına uygun olarak tedaviye başlanmalıdır. Eğer kanser ilk evresindeyse radyasyon terapi tedavisine başvurulmaktadır. Eğer kanser ileri bir evredeyse uygulanacak en uygun yöntem lazer ameliyattır. Eğer ameliyat sırasında olumsuz bir durum oluşursa lenf bezleri de alınabilmektedir. Tabi hastalar ameliyat sonrası sigara ve alkol kullanımına devam ederse tedavi süreci hiçbir fayda sağlamayacaktır.