ÇIBAN NEDİR
Bağışıklık sisteminin dayanıklılık seviyesine bağlı olarak üreyip tehlikeli boyuta da ulaşabilen, stafilakok olarak adlandırılan ve kıl köklerine yerleşip buralarda iltihaplanmaya sebep olan bir bakteri sorunudur. Vücudun çeşitli bölgelerinde var olabilir. Girdiği kıl kökündeki yağlara yerleşmeye başlayan bu bakteri, vücudun savaşcı koruyucuları da diyebileceğimiz akyuvarlar ile karşılaşır. Akyuvarlar stafilakok bakterisini vücuttan atmak için savaşır ve bu savaş süresince akyuvar ile bakteriden çıkan atıklar, bulundukları bölgede birikime yol açar. Bu birikim giderek artar ve küçük bir sivilce görünümünden büyük bir çıbana dönüşür. Bu savaşın yüz bölgesindeki herhangi bir noktada olması daha tehlikelidir. Arpaçık olarak bilinen ve gözde oluşan, kaşıntıya sebep olan küçük sivilcelerde aslında çıbanın bir çeşididir.
Akyuvarlar
Kemik iliğinde üretilen ve kanda bulunan bu hücresel yapı, vücudumuza giren bakterilere karşı savaş halindedir. Akyuvarlar vücuda yerleşmeye çalışan ve herhangi bir şekilde vücuda girmiş olan bakteriler ile savaşır. Enteresan bir koruyuculuğu olan akyuvarlar, vücutta fazla bakteri olduğuna dair bir alarm söz konusu olduğunda otomatikman çoğalır ve bakteriyi sararak yok eder. Farklı şekillere bürünebilen bu hücresel yapılar, vücutta diğer hücresel yapılara göre daha az bulunurlar. Buna rağmen yapılarındaki maddeler ve organizasyon şekilleri ile vücudumuzu rahatlık ile koruyabilirler.
Stafilakok Bakterisi
Her yerde bulunabilen, genellik ile deri enfeksiyonlarına sebep olan kötü huylu bir bakteri türüdür. Sağlıklı insanda bile bulunabilir. Vücutda hastalık dışındaki zamanlarda burun içine yerleşmiş durumdadır. Vücuda kıl kökünden girmeye çalıştığında çıbanana sebep olur. Fakat eğer ilerleyip vücudun içine girebilmiş ise kalp ve akciğeri bile etkileyebilecek güce sahiptir. Bu bakteri ölümcül sonuçlar doğurabilir. Bakteri vücuda yerleşmeye çalışır iken akyuvarlar ile karşılaşır. Eğer vücudun direnç gücü yani metabolizması yerinde ise akyuvarlar stafilakok bakterisi ile savaşabilir. Bu savaş sonucunda çıban oluşur. Eğer sağlıklı besleniliyor ise ve vücudun stafilakok bakterisi ile savaşacak direnci yok ise, bakteri vücudun içine yerleşebilir. Çıbanın oluşması bir nevi vücudun savaştığını gösterir ve bu durum ilerideki sağlık problemleinin olmaması için vücudun kendi reaksiyonudur. Hem stafilakok bakterisinin hemde akyuvarların savaş halinde iken çıkan bu çıban, vücudun savunması sırasında hücresel döngülere dayalı bir atık toplanmasıdır.
Antibiyotik ile tedavi edilebilen stafilakok enfeksiyonları ( çıban da dahildir) zaman içerisinde şekil değiştirmiş ve antibiyotiklere karşı direnç kazanmışlardır. Sürekli hastalanan kişilerin bu bakteriye yakalanma olasılığı daha yüksektir. Her ne kadar basit gibi görünsede vücut direncinin düşük olması ile çok daha büyük sağlık sorunları yaşatabilecek bir bakteri türüdür. Stafilakok enfeksiyonlarının en sık görüleni çıbanlardır. Kırmızımsı bir renge sahip olup, kanlı yada kansız olabilirler. Sürekli bir sıvı akıtabilir. Vücudun çeşitli yerlerinde bulunabileceği gibi kasık ve koltuk altı gibi eklemlerde de oluşabilir. En çok kalça ve üst baldır bölgesinde görülür. Kalp zarını etkileyecek kadar ileleyebilir. Bu da farklı hastalıklara sebep olur.
Stafilakok bakterisi zorlu koşullarda da yaşamını sürdürebilir. Örneğin; çok sıcak bir ortamda da hayatta kalabilir, aşırı tuzlu bir bölgede de bulunabilir. Ayrıca cansız nesnelerin üzerinde de uzun süre yaşayabilirler. Bulaşabilen bir bakteri olduğu için, bulunduğu cansız nesneye dokunan kişeden kişelere kadar yayılabilir. Her vücut nerede ise bu bakteriyi taşır. Burada önemli olan faktör beslenmeye dikkat edip vücut direncini devamlı olarak ayakta tutmaktır.